25 Kasım 2013 Pazartesi

TAHİNLİ KURABİYE



     Tahinli, cevizli ağızda dağılıveren bir kurabiye tarifi vereceğim. Çok sevdiğim ve uzun zamandır yayınlamak istediğim bir tarif bu. Geçtiğimiz günlerde evimde ağırladığım sevgili komşularıma:))  yaptım ve onlar da beğenince hemen yazmaya karar verdim. 

     TAHİNLİ KURABİYE

     yarım su bardağı tahin
     yarım su bardağı sıvıyağ
     yarım su bardağı toz şeker
     2 çorba kaşığı tereyağ (oda sıcaklığında)
     1 tatlı kaşığı tarçın
     1 kahve fincanı dövülmüş ceviz
      2,5 su bardağı  un

     1- Fırını 150 dereceye getirin ve çalıştırın.

     2- Un dışındaki tüm malzemeleri bir yoğurma kabına alıp karıştırın.

     3- Unu ekleyerek kulak memesi yumuşaklığında bir hamur yoğurun.

     4- Yumurta sarısı büyüklüğünde yuvarlaklar yapın.

     5- Pişirme kağıdı serdiğiniz fırın tepsisine sıralayın.

     6- Kurabiyeler hafifçe pembeleşene kadar pişirin. 

     7- İyice soğuduktan sonra dikkatlice servis tabağına alın. (Sıcakken dağılıyorlar.)
     



24 Kasım 2013 Pazar

ÖĞRETMENLER GÜNÜ

 

    Öğretmenim canım benim canım benim, ben seni pek çok pek çok severim.
    Sen bir ana, sen bir baba, her şey oldun artık bana.
    Okut, öğret ve nihayet
    Yurda yarar bir insan et.:))

    TÜM ÖĞRETMENLERİMİZİN ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM. 


22 Kasım 2013 Cuma

PEKMEZ / PESTİL



 
    Annem ve babam, amcamları ziyarete gittiler. Dönüşte bize memleketten getirdikleri arasında; "bestel" vardı. Pekmezle yapılan bir tür reçel; bestel. Birden çocukluğum gözümün önüne geldi ve bilinç altından görüntüler çıkıverdi ortaya. Anneannemin bahçesinde kaynayan pekmez kazanından çıkan kokuyu duyar gibi oldum. 
    Çocukluğumda, her yaz tatilinde köye giderdik. Hem anneannem, hem de babaannem Denizli'ye bağlı Bekilli ilçesinde yaşardı.:(( İkisi  komşu idi ve ikisinin de üzüm bağları vardı. Bağ bozumu geldiğinde, üzümler keleter adı verilen büyük sepetlere kesilerek toplanırdı. Eve gelen üzümler, çuvallara konur, çuvalların  ağızları bağlanırdı. Her mahallenin köşesinde, yerden bir metre kadar yüksek, elle oyulmuş kare masa büyüklüğünde oluklu taşlar vardı. Taş güzelce yıkanır ve çuvallar üzerine alınırdı. Temiz çizme giymiş bir kişi çuvalları çiğnemeye başlardı. Taşın oluk kısmına konan kovaya üzüm suyu yavaş yavaş dolar, dolan kova kazana aktarılırdı. Tüm üzüm sıkıldıktan sonra, şıra bir taşım kaynatılıp pekmez toprağı eklenir ve çökmeye bırakılırdı. Üzümlerin posası da atılmaz, kışlık sirke yapılırdı.
     Üzüm suyunun içindeki tortu, pekmez toprağının yardımıyla dibe çökerdi ve geriye pırıl pırıl bir şıra kalırdı. Anneannem  eline aldığı derin bakır tasla, dikkatlice üzüm suyunu başka bir kazana aktarırdı. Kazan odun ateşinin üzerine alınırdı. Uzun saplı, özel yapılmış tahta kaşığı ile kazanı sürekli karıştırırdı ki pekmez dibini tutup yanık kokmasın. 
  Bu arada kabak, karpuz kabuğu, kelek, ayva dilimleri pekmezin içine atılmak üzere hazırlanırdı. Karpuz kabuğunun yeşil kısmı soyulur, beyaz kısmı dilimlenir, keleğin içi temizlenir. Ayvaların çekirdekleri temizlenip dilimlenir. Kabaklar soyulup dilimlenir. Bunlar kaynayan pekmez kazanına atılır ve pekmezle birlikte kaynatılırdı. Meyveler pekmezin içinde pişer ve reçel gibi tüketilirdi. Bizim orada buna "bestel" denir. Halen, az miktarda da olsa yapılıyor. 
    Evde böyle bir şey yapmak mümkün mü hiç denemedim. Bir gün denersem mutlaka paylaşırım. Size tavsiyem; çevrenizde  pekmez kaynatanlar varsa, atın içine keleği, karpuz kabuğunu, ayvayı ve bekleyin ortaya çıkacak olan güzelliği. :))



15 Kasım 2013 Cuma

ŞEKERSİZ KURABİYE (PEKMEZLİ KURABİYE)



     Sağlıklı atıştırmalık isteyenlere; bir kurabiye tarifi vermek istiyorum bu gün. Tam buğday unlu, pekmezli, sıvı yağlı bir tarif. Hem lezzetli hem de sağlıklı olması bir yana, uzun süre bayatlamadan saklanabilmesi de artısı bana göre. Özellikle küçük çocuklarınız varsa, onları şekerden uzak tutmak istiyorsanız ya da benim gibi pekmezli lezzetleri çok seviyorsanız tam size göre.
      Tarif "Beyaz Unsuz Şekersiz Hamur İşleri" isimli kitaptan.  Kitapta denenmeye değer sağlıklı tam 100 tarif var. Ben evde malzemelerim olduğu için, hemen bu kurabiyeyi denedim ve çok beğendim.Umarım siz de beğenirsiniz.:))

    ŞEKERSİZ KURABİYE (PEKMEZLİ KURABİYE)

     2 yumurta
     1 çay bardağı yoğurt
     1 çay bardağı zeytinyağı
     1,5 çay bardağı pekmez
     1,5 çay bardağı tahin
     1 çay bardağı dövülmüş ceviz
     1 çay kaşığı karbonat
     bi tutam tuz
     3-3,5 bardak un
   
     1- Fırını 170 dereceye ayarlayın ve ısınmaya bırakın.

     2- Tüm malzemeyi bir yoğurma kabına alın ve iyice yoğurun.

     3- Hamurdan küçük parçalar kopararak yuvarlayın. Yağlanmış tepsiye dizin.

     4- Sıcak fırının orta rafında 20 dakika pişirin.

     5- Pişen kurabiyeleri tel ızgara üzerine çıkarıp soğutun.





14 Kasım 2013 Perşembe

MEYVELİ KIŞ ÇAYI


     Kış aylarında ocağımızın üzerinden hemen hiç eksik olmayan çayımızın tarifini vermek istiyorum bu gün.  Kalabalık olduğumuzda, kocaman bir tencerede yapıp kepçe ile servis ediyoruz. Hemen her evde olan şifalı bitkiler ve meyvelerle hazırlanan bu çayı, içine bal ekleyerek içiyoruz. 
     Soğuk algınlığında da oldukça etkili olan bu kış çayını denemek için hasta olmayı beklemenize gerek yok. Hemen kaynatın ve için çünkü inanılmaz lezzetli.:))

     KIŞ ÇAYI

     1 adet elma
     1 adet ayva
     1 adet portakal veya mandalina
     yarım limon
     bi tutam ıhlamur
     1 adet çubuk tarçın
     1 parça kuru zencefil
     1 parça havlıcan
     3-4 adet karanfil

     1- Tüm meyveleri yıkayın. Kabuklarıyla birlikte iri parçalar halinde doğrayın.

     2- Tüm malzemeyi bir çaydanlık veya tencereye alın.

     3- 5 su bardağı su ekleyin ve kaynamaya bırakın.

     4- Kaynamaya başladıktan 5-10 dakika sonra altını kapatın ve sıcak servis yapın.


12 Kasım 2013 Salı

ELMALI KEK-TART


     Bizim evin meyveli keki yine kılık değiştirdi. Daha önce kayısılı ve erikli olarak yayınlamıştım. Şimdi benim en çok sevdiğim versiyonuna geldi sıra; elmalı tarçınlı cevizlisine.
     Siz deyin kek, ben diyeyim tart.Ben bu şekilde yapılanına bayılıyorum. Özellikle golden elma kullanıldıysa lezzeti bir kat daha çoğalıyor. Evde yenmeyi beklerken yumuşamış elmaları değerlendirmek için de harika bir alternatif.

    ELMALI KEK-TART

     3 yumurta
     1 su bardağı toz şeker
     1 çay bardağı sıvı yağ
     yarım çay bardağı süt
     1 paket vanilya
     1 paket kabartma tozu
     2 su bardağından bir parmak eksik un
     1 fincan ceviz
     1 çay kaşığı toz tarçın
     4 adet orta boy elma
     file badem, pudra şekeri

   
     1- Elmaları soyun ve dilimleyin.

     2- Yumurta ve şeker iyice çırpın. Süt ve yağ ekleyerek çırpmaya devam edin.

     3- Unu kabartma tozu ile birlikte eleyin.

     4- Un, tuz, vanilya, tarçın ve dövülmüş cevizi karışıma ekleyin.

     5- Yağlanmış unlanmış kalıba dökün. (Büyük boy dikdörtgen  tepsiye tam geliyor.)

     6-Üzerine elma dilimlerini sıralayın. Arada kalan boşluklara file badem serpin.

     7- 170 derece fırında yaklaşık 35-40 dakika  pişirin.

     8- Soğuyunca pudra şekeri serperek servis yapın.

11 Kasım 2013 Pazartesi

YALANCI ÇILBIR (YOĞURTLU YUMURTA)


     Çılbır; çocukluğumda annem tarafından sık sık yapılan, ama benim tembellik edip pek sık yapmadığım bir yemek. Annem yumurtaları kaynattığı suya kırar, son derece dikkatli biçimde tek tek pişirirdi. Hem bu yemeği yaparken onu izlemekten, hem de yemekten çok zevk alırdım.
     İşte annemden öğrendiğim çılbır tarifi:
     Çılbır yaparken yumurtalar, "poşe etmek" olarak adlandırılan bir teknik kullanılarak pişirilir. 
     Bir tencereye iki parmak kadar su konur ve kaynatılır. Kaynayan suya bir kaşık sirke, bir fiske tuz atılır. (Bunların erken atılması, suyun geç kaynamasına neden olur.) 
     Yumurtalar kırılmadan önce, ocak iyice kısılarak kaynama durdurulur. Çünkü su fazla kaynak olursa, içine kırılan yumurtalar dağılır.
    Su istenen sıcaklığa ulaştığında; bir yumurta bir kase veya kepçeye kırılır. Fazla yüksekten olmamak koşuluyla yavaşça suya bırakılır. (Yumurta yukarıdan bırakılırsa dağılabilir.) 3-4 dakika pişirilir. Her seferinde bir ya da tencere genişse iki yumurta pişirilerek işleme devam edilir. Her ne kadar basitmiş gibi görünse de, inceliklerine dikkat edilerek yapılması gerekir. Aksi halde yumurtalar ya dağılır, ya katılaşır. Makbul olanı lop yumurta kıvamında pişirilenidir.
    Sarımsaklı yoğurt çılbırın olmazsa olmazıdır. İster tabağa alınan yoğurdun üzerine yumurtalar alınır, ister yumurtaların üzerine yoğurt dökülür.
     Sıra gelir son hamleye; tavada eritilen bir kaşık tereyağa toz kırmızı biber veya pul biber eklenir. Hafifçe kızdırılan yağ cossss diye yoğurdun üzerine dökülür.....
     Ben yaptım mı? Tabii ki hayır. Her zamanki gibi kolayına kaçıp evde kalan haşlanmış yumurtaların üzerine döktüm sarımsaklı yoğurdu, gezdirdim biberli yağı, al sana yalancı çılbır.:))
     
   
     YALANCI ÇILBIR (YOĞURTLU YUMURTA)

     4 adet yumurta
     1 su bardağı süzme yoğurt
     1-2 diş sarımsak
     1 kaşık tereyağı
     toz kırmızı biber veya pul biber
     bi tutam tuz

     1- Yumurtaları bir tabağa alın ve dilimleyin.

     2- Sarımsağı ezin ve yoğurda ekleyin. (Kıvamı çok koyu ise biraz su ile inceltin.)

     3- Sarımsaklı yoğurda tuz ekleyip yumurtaların üzerine dökün.

     4- Tereyağı küçük bir tavaya alın. Kırmızı biberi ekleyin ve yakmadan hafifçe kızdırın.

     5- Kızdırdığınız yağı, yoğurdun üzerine döküp servis yapın.