31 Temmuz 2012 Salı

MÜRDÜM ERİKLİ KEK TART




     Bizim evin süper keki bu gün de erikli kek olarak karşınızda. Daha önce "Taze kayısılı süper kek" olarak yayınlamıştım. Ben farklı malzemelerle farklı şekil ve tatlara bürünen tariflere bayılırım. Bu keke onun için süper kek adını verdim. Eriklisi de ayrı bir güzel oluyor. Mürdüm eriğinin tam mevsimiyken deneyin, eriğin hafif ekşimsi tadı ile nefis bir kek. 

    MÜRDÜM ERİKLİ KEK TART

     3 yumurta
     1 su bardağı toz şeker
     1 çay bardağı sıvı yağ
     yarım çay bardağı süt
     1 paket vanilya
     1 paket kabartma tozu
     bi fiske tuz
     2 su bardağından bir parmak eksik un
     Ceviz, file badem
     Mürdüm eriği

     1- Yumurta ve şeker iyice çırpılır, süt ve yağ eklenir.

     2- Un kabartma tozu ile karıştırılarak elenir. Un, tuz, vanilya ve istenirse dövülmüş ceviz ilave edilir.

     3- Yağlanmış unlanmış kalıba dökülür. (Ölçü büyük boy dikdörtgen borcam tepsiye tam geliyor.)

     4-Üzerine dilim dilim kesilmiş erikler ilave edilir.

     5- File badem ile süslenir. 170 derece fırında 40-45 dakika pişirilir.

     6- Arzu edilirse üzerine pudra şekeri serpilerek servis yapılır.


30 Temmuz 2012 Pazartesi

BAMYA KIZARTMASI


     Hiç bamya kızartması yaptınız mı? Tek kelime ile inanılmaz. Pek çok kişinin sevmediği bamya, kızartıldığında ne müthiş bir lezzetmiş meğer. Bamya kızartmasını; genç ve marifetli komşum Çiğdem, bizi akşam yemeğine çağırdığında yapmıştı. Tüm misafirler ve bizimkiler tarafından çok beğenince, ben de yapayım dedim.
     Bamya yemeyenlerin bile sevebileceği, hoş ve değişik bir lezzet. Bu gün yemekte bizimle birlikte olan sevgili Kamer, hiç bamya yemediği halde, bamya kızartmasını çok beğendi. Ya da nezaketen öyle söyledi. :)) Deneyip siz karar verin artık. 

     * Bamyalar çok küçük olmazsa daha lezzetli oluyor.

     * Bamya kızartmasını, sadece domates sosu ile de servis yapabilirsiniz.


     BAMYA KIZARTMASI (YOĞUTLU/SOSLU)

     1/2  kg iri boy bamya 
     bir kase yoğurt
     2 adet domates
     1 diş sarımsak
     kızartmak için sıvı yağ
     bi tutam tuz

     1- Bamyaları yıkayın, kağıt havlu serilmiş bir tepsi üzerinde kurutun.

     2- Bir tavaya sıvı yağ koyup kızdırın ve bamyaları kızartın.

     3- Kağıt havlu serdiğiniz tabağa alın, fazla yağını emdirin.

     4- Ezilmiş sarımsak ve yoğurdu karıştırın. 

     5- Domatesleri rendeleyin, suyunu çekip sos haline gelinceye kadar pişirin.

     6- Bamyaları servis tabağına alın. Üzerine yoğurdu, en üste domates sosunu döküp servis yapın.

27 Temmuz 2012 Cuma

GÜLLAÇ

 
    Güllü aş, nam-ı diğer "Güllaç" ramazanla birlikte gündeme gelen, bayramda baklava tarafından tahtından edilip bir yıl daha unutulan tatlımız.
     Güllaç hazırlanırken sütün içine gül suyu ilave edildiği için, "Güllü aş" adını almış. Ben gül suyu kullanmayı tercih etmesem de, güllacı çok sevenlerdenim. Ramazan ayı dışında zor bulunduğu için, ramazan sona ermeden bir kaç paket alıp saklarım ki, canımızın çektiğinde elimin altında olsun. 
     Bu gün güllacın en sade halinin tarifini  ve güllacın nasıl farklı yapabileceğiniz konusunda bir kaç küçük fikir vereceğim.

     *Verdiğim ölçü büyük boy cam tepsi içindir.
 
     * Tatlınızı hazırlayıp üzerine dövülmüş ceviz-fındık, badem, antep fıstığı serpebilirsiniz.

     * Güllacın üzerine en çok yakışan şey nar ve vişne taneleri.

     * Renginin beyaz olmasını istiyorsanız, cevizi içine değil üzerine ekleyin.

      * Vişne taneleri, ya da dondurma ilavesiyle vişneli-dondurmalı güllaç servisi yapabilirsiniz.

      * Güllacı ıslattığınız süte kakao ilave edip, damla çikolatayla süsleyerek sunabilirsiniz.

     * Güllaç yapraklarını vişne suyu ile ıslatabilirsiniz.

      * Sütü ılıtırken vanilya ilave edebilirsiniz.


      GÜLLAÇ

      5 yaprak güllaç
      1,5 litre süt
      1,5 su bardağı toz şeker
      bir avuç ceviz

     1- Sütü tencereye alıp içine şekeri ekleyin. Orta ateşte süt ılınıp, şeker eriyene kadar karıştırın.

     2- Güllaç yapraklarını tepsinizin boyutuna göre parçalara ayırın. Tepsiye bir sıra güllaç döşeyin, 

     4- bir-iki kepçe sütü güllaç yapraklarının üzerine gezdirin. Tekrar bir sıra güllaç yerleştirin.

     5- Güllaç yaprakları bitene kadar aynı işleme devam edin. Süt kalırsa tamamını tepsiye dökün.

     6- Oda sıcaklığına gelince buzdolabına alın. Üzerine dövülmüş ceviz serperek servis yapın.




 

26 Temmuz 2012 Perşembe

DOMATESLİ BULGUR PİLAVI

 

    Bulgur, buğdayın kaynatıldıktan sonra dövülmesi ile elde ediliyor. Babaannem uzun uzun anlatırdı o dönemde yapılan kış hazırlıkları arasında en önemlileri tarhana yapmak ve bulgur kaynatmakmış. Kazanlarda kaynatılan buğday kurutulduktan sonra, mahalle aralarında bulunan ve "Dibek Taşı" denen taşlarda dövülerek bulgur haline getiriliyormuş.
     Annemlerin döneminde de bulgurun taşını ayıklamak gerekiyordu. En küçük bir dikkatsizlikte pilavdan taş çıkabilirdi. Çok şükür ki şimdi bulguru ne evde yapmak, ne de saatlerce taş ayıklamak zorunda kalmadan çok kısa zamanda lezzetli pilavlar yapabiliyoruz.
   Ben pirinç pilavından ziyade bulgur pilavını hem pişirmekten, hem de yemekten daha fazla hoşlanırım. Özellikle kuru fasulye ve nohut yanına bulgur pilavı, turşu ve ayranı çok yakıştırırım. Domateslerin en lezzetli olduğu  bu günleri kaçırmadan hemen bir bulgur pilavı tarifi vereyim dedim.

     * İsterseniz içine bir tane biberi ince ince doğrayın ve soğanla birlikte hafifçe kavurun.

     * İnce doğranmış bir-iki diş sarımsağı domatesle birlikte ekleyebilirsiniz.

 
 
    DOMATESLİ BULGUR PİLAVI

     2 su bardağı bulgur
     1 adet kuru soğan
     2-3 adet domates
     3 su bardağı su ya da et suyu
     3  kaşık sıvı yağ + 1 kaşık tereyağ
     bi tutam tuz
     bi tutam karabiber

     1- Soğanı küçük küçük doğrayın ve geniş bir tencerede yağla birlikte hafifçe kavurun.

     2- Domatesleri  rendeleyin, soğana ilave edin ve domatesler suyunu çekene kadar pişirin.

     3- Tencereye suyu ya da varsa et suyunu, tuzu ve karabiberi ilave edip kaynatın.

     4- Su kaynayınca bulguru ilave edin, orta ateşte bulgur suyunu çekene kadar pişirin.

     5- Pilav suyunu çekince altını kapatın, 10-15 dakika dinlendirin ve sıcak servis yapın.  



 
      

25 Temmuz 2012 Çarşamba

ELMALI KURABİYE


     Bu aralar hem kızım hem de oğlum benden ısrarla elmalı kurabiye istiyorlardı. Bu gün mutfağa girdim ve onlar için bu kurabiyeleri yaptım. Onlar çok mutlu oldular, ben de onlar mutlu olduğu için mutlu oldum:))
      

       ELMALI KURABİYE

      250 gram tereyağı
      1 çay bardağı yoğurt
      1 çay bardağı pudra şekeri
      1 paket vanilya
      1 paket kabartma tozu
      2,5 su bardağı un

   
     İÇ MALZEMESİ
     
     3 adet elma
     3 yemek kaşığı toz şeker
     1 tatlı kaşığı tarçın
      yarım su bardağı dövülmüş ceviz


     1- Elmaları rendeleyin, şekeri ilave ederek hafifçe pişirin.

     2- Ceviz ve tarçını ilave ederek karıştırın, soğumaya bırakın.
      
     3- Oda sıcaklığında yumuşamış tereyağı, pudra şekerini ve yoğurdu bir kaba alın ve karıştırın.
  
     4- Un, kabartma tozu ve vanilyayı ekleyip yumuşak bir hamur yapın.

     5- Hamurdan küçük parçalar alın, ortasına hazırladığınız içten koyup poğaça gibi kapatın. 

     6- Geniş kenarına harçtan koyun ve sigara böreği gibi sarın.

     7- Pişirme kağıdı serdiğiniz tepsiye sıralayın. 170 derece fırında pembeleşinceye kadar pişirin.

      8- Fırından çıkardıktan sonra üzerine pudra şekeri serperek servis yapın.
   


24 Temmuz 2012 Salı

TERBİYELİ PİRİNÇ ÇORBASI


   Çorbalar Türk mutfağının başlangıç yemekleridir. Özellikle kış aylarında, soğuk algınlığına yakalandığımızda  bir kase çorba her şeye bedeldir. Sıcak yaz günlerinde de soğuk ayran çorbası içimizi ferahlatır. Ramazanda da iftar sofralarının olmazsa olmazıdır. Mideyi cilalayıp arkadan gelecek yiyeceklere hazırlar.
   Çorbalarda et ya da tavuk suyu kullanmak lezzete inanılmaz katkı sağlar. Et suyu, tavuk suyunu önceden hazırlayıp buz kapları ya da küçük saklama kaplarına koyarak dondurun. Böylece çok kısa sürede lezzetli çorbalar hazırlayabilirsiniz.
   Bu günkü çorba tarifim; tavuklu pirinç çorbası. Et ya da tavuk suyu özellikle bu çorbanın olmazsa olmazı. Benim en sevdiğim çorbalardan biridir kendisi. Dilerim siz de dener ve seversiniz.

     TERBİYELİ PİRİNÇ ÇORBASI

     1 çay bardağı pirinç
     4-5 su bardağı tavuk suyu
     1 yumurta sarısı
     yarım limon suyu
     bi tutam tuz

     1- Et ya da tavuk suyunu bir tencereye alıp kaynatın.

     2- Tencereye ayıklanıp yıkanmış pirinci ilave edin. Pirinçler uzayıp yumuşayana kadar pişirin.

     3-Limon suyu ile yumurta sarısını çırpın. Çorbadan bir kepçe alın azar azar kaseye ekleyin.

     4- Terbiyeyi tencereye ekleyip karıştırın. Bir taşım kaynatıp tuzunu atın ve ocağı kapatın.

     5- Üzerini karabiber, toz kırmızı biber veya maydanoz dallarıyla süsleyip sıcak servis yapın.


23 Temmuz 2012 Pazartesi

MAYONEZLİ PATATES SALATASI


      Mayonezli patates salatası; etin, balığın, köftenin yanına çok yakışan son derece kolay ve lezzetli bir salata. Özellikle gençler tarafından çok seviliyor.


     MAYONEZLİ PATATES SALATASI

     4 adet orta boy patates
     1 yemek kaşığı sirke
     3 yemek kaşığı mayonez
     1 adet kuru soğan
     bi tutam tuz
     bi tutam karabiber
     bi tutam toz kırmızı biber
   

     1- Patatesleri haşlayıp soyun, küp doğrayın.

     2- Patateslere limon suyu, tuz, karabiber, toz kırmızı biber ve mayonezi ilave ederek karıştırın.

     3- Kuru soğanı piyazlık doğrayın. Tüm malzemeleri karıştırın. Servis tabağına alıp servis yapın.



21 Temmuz 2012 Cumartesi

DENİZ BÖRÜLCESİ


 
    İzmir' de tüm balık restoranlarının gözde mezesidir deniz börülcesi.  Ben genellikle tembelliğim nedeniyle deniz fasulyesini daha sık yapsam da, sevdiğimiz bir salata deniz börülcesi salatası.
     Deniz börülcesi denizin kışın denizin yükselip, sıcaklar başlayınca geri çekildiği kıyılarda yetişen bir bitki olduğu için epey tuzlu. Bahar aylarından itibaren pazarlarda boy göstermeye başlıyor ve sıcaklar arttıkça tadı daha da tuzlu oluyor. Bu nedenle bol suda haşlayıp, tuz eklenmeden tüketilmeli.
     Haşlanan deniz börülcesi sarımsak, limon ve zeytinyağı ilavesiyle tüketilebileceği gibi üzerine yoğurt,    
domates sosu dökülerek değişik salatalar haline getirilebilir. Bu gün benim yaptığım en sade hali ve işte tarifi.

     * Deniz börülcesinin haşlanıp haşlanmadığını anlamak için; bir tanesini kök kısmından tutup üzerindeki yeşil etli kısmı kökten uca doğru çekin, yeşil kısım kolayca sıyrılıyorsa olmuş demektir. 
   

     DENİZ BÖRÜLCESİ

     2 demet deniz börülcesi
     1 limon suyu
     2-3 diş sarımsak
     3-4 çorba kaşığı sızma zeytinyağı

     1- Deniz börülcelerinin kökleri varsa önce köklerini kesin ve iyice yıkayın.

     2- Derin bir tencerede iki litre kadar suyu kaynatıp, deniz börülcelerini haşlayın.

     3- Tek tek kök kısımlarından tutup uca doğru sıyırarak içindeki sert kısımları temizleyin.

     4- Dövülmüş sarımsak, limon suyu ve zeytinyağı ile hazırladığınız sosla ayıkladığınız deniz börülcelerini karıştırın ve soğuk servis yapın.

20 Temmuz 2012 Cuma

VİŞNE KOMPOSTOSU



     Bu gün, ramazanın ilk günü. Ramazan denilince, ilk aklıma gelen ramazan pidesidir. Bana göre en güzel ramazan lezzeti; içi açılıp tereyağı sürülmüş sıcak pidenin bir bardak çayla afiyet şeker olmasıdır. :)) Pideden sonra gelen lezzetler ise; hurma, güllaç, komposto ve hoşaflardır. (Tam yeri gelmişken küçük bir dipnot; komposto taze meyvelerden, hoşaf ise kuru meyvelerden yapılıyormuş:))
    Benim kompostoda favorim, vişne kompostosu ve şimdi tam vişne mevsimi. Annelerimizin çok sık yaptığı, ama pek çoğumuzun bırakın yapmayı, tadını bile unuttuğumuz kompostolar ve hoşaflar, tahtını hazır içeceklere bırakalı hayli oldu. Hadi, siz de iftar sofralarınızı hazır meşrubatlar yerine serinleten, ferahlatan, lezzetli mi lezzetli kompostolarla süsleyin.

    *Kompostoyu kış ayları için saklamak istiyorsanız; kaynar kaynar kavanozlara doldurun. Ağızlarını sıkıca kapatın ve ters çevirerek bir gece bekletin. Soğuyunca kapakları kontrol edin. Serin ve karanlık bir yerde saklayın. 

     *Bu işlemde dikkat edilecek en önemli noktalar; kavanozların temiz ve kuru olması ve kapakların daha önce hiç kullanılmamış olmasıdır. 

 

     VİŞNE KOMPOSTOSU

     yarım kilo vişne
     1,5 su bardağı toz şeker
     5-6 bardak su

     1- Vişneleri ayıklayıp yıkayın.

     2-  Derin bir tencereye şekeri, suyu ve vişneleri koyun. Şeker eriyene kadar ara ara karıştırın.

     3- Kaynamaya başladıktan sonra 15-20 dakika sonra ocaktan alın. Soğuk servis yapın.

 

   

19 Temmuz 2012 Perşembe

KORUK EKŞİSİ


     Koruk suyu yapmayı, pazarda koruk satan bir amcadan öğrendim. Amcanın dediğini uyguladım ve çok başarılı oldu.  O gün bu gündür, her yaz koruk suyu (koruk ekşisi) yaparım.
     Korukları yıkayıp rondoya atıyorum. Ezilen korukları tülbent yardımıyla süzdükten sonra, şişelere dolduruyorum. Üzerine bir parmak zeytinyağı ilave edip şişenin ağzını sıkıca kapatıyorum. Buzdolabında ya da serin ve karanlık bir dolapta saklıyorum. 
      Salata soslarında, yemeklerde limon suyu yerine kullanıyorum. Bamya yemeği, taze börülce salatası, kısır... Tadı ne limon ne de sirkeye benziyor, farklı aroması ile içine konduğu yemek ve salataların lezzetine lezzet katıyor. Şeker ve su  ile karıştırılıp, koruk şerbeti de yapılıyor. Ben bu gün koruk suyu yapıyorum, hadi siz de mevsimi geçmeden bu şifalı lezzeti doldurun şişelere.

    * Dikkat, koruk suyu ellerinizi  kaşındırır.! Eldiven giyerek yaparsanız bunu önlemiş olursunuz.


     KORUK EKŞİSİ

     1- Korukları iyice yıkayın,  tanelerine ayırın. Rondoya atın ve ezin.

     2- Koruk suyunu, bir tülbent yardımıyla süzüp şişelere doldurun. 

     3- Üzerine zeytinyağı dökün, şişelerin ağzını kapatın. Serin ve karanlık bir yerde saklayın.

     

    
      
     

17 Temmuz 2012 Salı

MÜRDÜM ERİĞİ REÇELİ


     Mürdüm eriğini bilirsiniz, bu dışı puslu eriği taze taze yemeye bayılırım. Mevsiminde, hemen her pazara çıktığımda alırım. Ama bundan üç-dört sene önceye kadar, hiç reçelini yapmamıştım. Pazardan aldığım erikler, taş gibi sert ve ekşi çıkınca ilk kez reçel yaptım. O gün bu gündür, vazgeçemediğimiz lezzetler arasına girdi; mürdüm eriği reçeli. Ve ne zaman erik reçeli yapmak istesem, pazarın en ham, en sert eriklerini alıyorum. Pazarcılar sattıkları eriklerin yumuşacık  lezzetli ve sulu olduğunu söylediklerinde, ben önlerinden geçip gidiyorum ve hayret dolu bakışlara hedef oluyorum. Çünkü erikler olgun olursa, reçel istediğim kıvamda olmuyor. Yani bu reçeli yapmak istiyorsanız, pazarın en ham eriğini bulmalısınız.
     İkinci önemli nokta da; erikleri doğrayıp, şekere yatırdıktan sonra biraz uzun bekletmek. Erikler iyice sulanıp sertleşene kadar, gerekirse bir gün  şekerle bekletmelisiniz. (Mümkünse, tencereyi dolapta bekletin.)

     * Eğer çevrenizde "ıtır" adı verilen bitkiden varsa; reçel pişerken içine bir dal ıtır atıp, piştikten sonra alırsanız tıpkı gül reçeli gibi çok hoş kokulu bir reçel elde ediyorsunuz. 

     * "Reçel yapmanın püf noktaları" adlı yazımda; "reçelin kıvamına nasıl bakılır?", "iyi reçel yapmak için dikkat edilecek noktalar nelerdir?" gibi konuları ayrıntısı ile yazdığım için tarifi kısaca veriyorum. Eğer ilk defa reçel yapacaksanız yazıyı okumanızı öneririm.

     * Reçelinizi kışa saklamak isterseniz, sıcak sıcak kavanozlara doldurun. Kavanozların kapaklarını sıkıca kapatıp ters çevirin ve bir gece bekletin. (Kapaklar daha önce hiç kullanılmamış olmalı. Soğuyan reçel kavanozlarını serin ve karanlık bir dolaba kaldırın. Tüketmek için açtığınız kavanozu buzdolabında saklayın.
     
  
     MÜRDÜM ERİĞİ REÇELİ

     1 kg mürdüm eriği
     1 kg toz şeker
     1 çay kaşığı tereyağı
     1 küçük parça limon tuzu veya 1 kaşık limon suyu

     1- Erikleri  yıkayıp kurutun.

     2- Çekirdeklerini çıkarıp, dilimleyin. (Ben kabuğun ile birlikte yapıyorum.)

     3- Bir sıra erik, bir sıra şeker şeklinde tencereye dizin ve bir gece buzdolabında bekletin.

     4- Tencereyi dolaptan alıp oda sıcaklığına gelsin, bir çay kaşığı tereyağı ilave edip orta ateşe alın.

     5- Reçel kıvamını alınca limon tuzu veya limon suyu ekleyin ve kavanozlara doldurun.


16 Temmuz 2012 Pazartesi

PATATESLİ SUSUZ CACIK

 
    "Balığın yanında yoğurt yenmez." diye bir inanış vardır. "Balık bayatsa yoğurtla yendiğinde zehirlermiş." gibi sözleri de sık sık duyarım. 
     Peki madem niye tüm balık restoranlarında yoğurtlu mezeler sunulur? Neden evde balık yapınca yoğurt yemeye korkarız da restorana gidince yoğurtlu mezeleri afiyetle mideye indiririz.
   "Bal ye balık ye, ölmezsen yoğurt ye." atasözü de nedense yoğurtla balığın yenemeyeceği şeklinde algılanmıştır.Yoğurt zehirlenmelere karşı kullanılan bir gıdadır. Madencilere, kalorifer yakanlara yani ağır metal soluyanlara yoğurt verilmesi bu nedenledir. Tüm bu nedenlerden dolayı yoğurt olmayan sofrada balık yememenizi tavsiye ederim.
      Bizim evde balığın yanında yenen yoğurtlu mezeler; yoğurtlu pazı, yoğurtlu patlıcan ezme ya da patatesli susuz cacıktır. Bu gün vermek istediğim tarif de patatesli susuz cacık.

     PATATESLİ SUSUZ CACIK

     3 orta boy  patates
     2 salatalık
     250 gr süzme yoğurt
     2-3 kaşık normal yoğurt
     1 diş sarımsak
     yarım demet dereotu
     1 kaşık zeytinyağı
     bi tutam tuz

     1-Patatesleri haşlayın, soyun ve minik küpler şeklinde doğrayın. Dereotlarını ince ince doğrayın. Salatalıkları kabukları ile birlikte rendeleyin.

     2- Dövülmüş sarımsak ve tuz eklediğiniz yoğurtla rendelediğiniz salatalığı karıştırın. Kıvamı çok koyu olursa iki-üç kaşık normal yoğurt ilave edin.

     3-Patatesleri ve dereotlarını yoğurtlu karışıma ekleyin ve ezmeden karıştırın.

     4-Servis tabağına aldığınız cacığın üzerine zeytinyağı gezdirip soğuk servis yapın.

14 Temmuz 2012 Cumartesi

TAZE BÖRÜLCE SALATASI



  "Bahçelerde börülce, oynar gelin görümce..." diye dokuz sekizlik bir türkümüz var. Bahçelerde börülcenin  de, gelin ile görümcenin karşılıklı oynadığı düğünlerimizin de tam mevsimi.
       Bu sıcak yaz günlerinde salatalar en hafif lezzetler, börülcenin en güzel şekillerinden biri de salatası. Börülceler kaynayan suda hafifçe yumuşayana kadar haşlandıktan sonra limon suyu (koruk suyu-elma sirkesi), zeytinyağ, tuz ve dövülmüş sarmısakla hazırlanan sos ile buluşuyor ve işte size börülce salatası. Gerisi size kalmış artık ister dövülmüş ceviz serpin üzerine, ister domateslisini yapın, isterseniz tarator sosla servis edin.
   
    *Börülcelerinizin yemyeşil kalması için kaynar suya atıp haşladıktan sonra hemen soğuk buzlu suya almanız gerekiyor. Ben bu işlemi hep atlıyorum çünkü bana göre börülcelerin rengi çok güzel olmasına rağmen lezzetinden kaybediyor.

      * Varsa koruk suyu kullanın, lezzete inanamayacaksınız. Börülcenin haşlama suyundan bir fincan kadarı ile bir fincan koruk suyunu karıştırın. Sarımsak, zeytinyağı ve tuzu ekleyin. Taze ekmeği batırın suyuna. :))  

     TAZE BÖRÜLCE SALATASI

     yarım kilo taze börülce
     1-2 diş sarımsak
     1 limon suyu
     2-3 çorba kaşığı zeytinyağı
     bi tutam tuz

     1- Börülceler yıkanıp ayıklandıktan sonra kaynayan suda hafifçe yumuşayana kadar haşlanır.

     2- Ezilmiş sarımsak, tuz ve zeytinyağı bir kasede iyice özleşene kadar çırpılır.

     3- Börülceler ocaktan alınır alınmaz sos ile karıştırılıp ağzı kapalı olarak soğumaya bırakılır.

   
   
   

13 Temmuz 2012 Cuma

TAVUK ŞİNİTZEL


     
      Tavuk şinitzel,ana yemek olarak en kolay yapılan tavuk yemeklerden biri. Hazır harçlar yerine klasik yöntemle hazırlarsanız, değişik baharatlarla kendi damak tadınıza uygun lezzetler elde edebilirsiniz. Ben tavuk şnitzel yaparken, köri kullanıyorum. Bana göre köri tavuğa en çok yakışan baharatlardan biri. Köri sevmiyorsanız karabiber, kimyon, toz kırmızı biber, muskat kullanabilirsiniz ya da hiç baharat kullanmadan hazırlayabilirsiniz şnitzelinizi. 
     Önceden hazırlayıp, çiğ olarak buzdolabında bir-iki gün saklayabilirsiniz. Yemekten hemen önce pişirip, sıcak sıcak servis yapabilirsiniz.


    TAVUK ŞİNİTZEL

     2 tavuk gögsü
     1 yumurta
     bir fincan un
     bir fincan galeta unu
     bi tutam köri
     bi tutam toz kırmızı biber
     bi tutam tuz
     kızartmak için sıvı yağ
     1 limon (servis için)

     1- Tavuk gögüs etlerini şinitzellik olarak kasapta hazırlatın, ya da enlemesine ince ince kesin.

     2- Unu, yumurtayı, galeta ununu ayrı ayrı düz tabaklara koyun.

     3- Una köri, kırmızı biber ve tuz koyup karıştırın. Yumurtayı bir-iki çay kaşığı su ile çırpın.

     4- Etleri önce una, sonra yumurtaya, en son olarak da galeta ununa batırın.

     5- Tavanın tabanını kaplayacak kadar yağ koyup etleri arkalı önlü kızartın.

     6- Bir kaç katlı kağıt havlu serilmiş tabağa alıp fazla yağını çektirin.

     7- Etler soğumadan her birinin üzerine leblebi tanesi kadar tereyağı koyun.

     8- Şnitzellerin üzerine incecik limon dilimleri koyun ve sıcak sıcak servis yapın.
   

12 Temmuz 2012 Perşembe

ETLİ BEZELYE



    Bezelye yemeği oğlumun en favori yemeklerinden. Bezelye mevsiminde Onur Ankara'da olduğundan dondurulmuş gıdaları çok tercih etmesem de biraz bezelye donduruyorum. 
    Bu gün dondurduğum bezelyelerden kuşbaşı etli bezelye yaptım. Daha önce tarifini yayınladığım "susuz haşlama" adını verdiğimiz yöntemle eti pişirip dondurduğum için çok kısa zamanda hazırlanan bir yemek. Soğanı doğrayıp bir kaşık zeytinyağı ile hafifçe çeviriyorum, etleri ve sebzeleri  ilave ediyorum. Et zaten pişmiş olduğu için on beş-yirmi dakika gibi kısa bir sürede yemek hazır oluyor.

    *Ben donmuş bezelyeyi salça ile pişiriyorum. Domates veya kış için hazırladığınız domates sosundan kullanabilirsiniz.

     *Salça kullanıyorsanız 1su bardağı su ilave edin, domatesli yapacaksanız su miktarını azaltın.


     ETLİ BEZELYE

     1 kg ayıklanmış bezelye
     200 gr kuşbaşı et
     1 orta boy havuç
     1-2 tane patates
     1 kuru soğan
     1 kaşık salça veya 2 tane domates
     bi tutam tuz

     1- Doğranmış soğanı ve eti tencereye alın, etler kavrulup suyunu çekene kadar kavurun.

     2- Küplere bölünmüş havucu, patatesi ve bezelyeleri ekleyin.

     3- Salçayı bir bardak su ile inceltip ilave edin..

     4- Tuzunu ilave edip etler ve sebzeler yumuşayana kadar pişirin.

      

11 Temmuz 2012 Çarşamba

ZEYTİNYAĞLI BAMYA



   Bamyayı çok sevenlerden misiniz, nefret edenlerden mi? Çevremde gözlemlediğim kadarıyla bamya böyle bir sebze. Seven çok seviyor, sevmeyen hiç sevmiyor. Ben bamya sevenlerdenim ancak salyalanmadan pişmişse. Bir kaç noktaya dikkat ederek bunu kolayca başarabiliriz aslında.
   
     *Bamyaları yıkayıp kağıt havlu üzerinde kuruttuktan sonra ayıklamalısınız. Ayıklama işleminden sonra suya sokulan bamya salyalanır.

     *Ayıklanmış bamyaların üzerine limon suyu ve tuz ilave edip yarım saat kadar beklettikten sonra pişirin. Hem salyalanmaz hem de ekşisini içine alacağından daha lezzetli olur.

     *Derin dondurucuya kış için bamya koyuyorsanız; aynı yöntemle bamyaları hazırlayın, içine domatesini de doğrayın ve birer pişirimlik parçalara ayırıp dondurun. Bu yöntemle dondurulmuş bamya pişirildiğinde sapsarı ve çok lezzetli oluyor.

     *Koruk bulabiliyorsanız bamyayı koruk suyuyla da pişirebilirsiniz. Hatta koruk salkımını tencereye bütün olarak atıp pişince çıkarabilirsiniz. İçine düşen taneleri çıtır çıtır yemek çok zevkli oluyor.

 
     ZEYTİNYAĞLI BAMYA

     yarım kg bamya
     1 kuru soğan
     2-3 tane domates
     yarım limon suyu (varsa koruk suyu)
     3-4 çorba kaşığı zeytinyağı
     bi tutam tuz

     1-Bamyaları yıkayıp kurutun ve ayıklayın. Limon suyu ve tuz ile karıştırıp yarım saat bekletin.

     2-Geniş bir tencereye soğanı doğrayıp üzerine bamyaları ilave edin.

     3-Doğranmış ya da rendelenmiş domatesleri bamyaların üzerine yayın ve zeytinyağı gezdirin.

     4-Bamyalar yumuşayana kadar kısık ateşte pişirin. Pişirdiğiniz tencerede dinlendirin ve ılık servis yapın.

     
     

10 Temmuz 2012 Salı

PATATESLİ PATLICAN YEMEĞİ


     Yaz aylarında ne zaman başım sıkışsa hemen yaptığım  ve  ev halkının özellikle de sevgili Hürriyet'in  çok sevdiği patatesli patlıcan yemeğinin tarifini vermek istiyorum.  
      Kuşbaşı etli olmasına rağmen oldukça hafif olan bu yemeği güveç tenceresinde de yapabilirsiniz.Ben et olarak çocuklar kuzu eti sevmediği için hiç yağsız dana kuşbaşı kullanıyorum. Dana etinin pişme süresi  sebzelere göre hayli uzun olduğu için eti "Susuz haşlama" adını verdiğim teknikle önceden pişirip donduruyorum. (Bknz. Et Kavurma) Buzlukta pişmiş etim olduğu için de yaklaşık on beş dakika gibi kısa bir zamanda yemeği hazırlayabiliyorum. 
     Eğer kuzu eti kullanacaksanız tencere ya da güvece en alttan başlayarak  et, soğan ve sarımsak, patates, patlıcan,domates ve biber sırasıyla yerleştirdikten sonra kısık ateşte pişirebilirsiniz.
     Aynı tarifi et kullanmadan zeytinyağlı olarak da pişirebilirsiniz.

     PATATESLİ PATLICAN YEMEĞİ

     200-250 gram kuşbaşı et
     4 adet orta boy patlıcan
     2 adet patates
     1 kuru soğan
     3-4 diş sarımsak
     2 adet taze biber
     3-4 adet domates
     2-3 çorba kaşığı zeytinyağı
     bi tutam tuz

     1-Kuşbaşı eti kısık ateşte etler yumuşayana kadar pişirin.

     2-Soğanı ince kıyın, sarımsakları soyup dilim dilim doğrayın.

     3-Patatesleri soyup doğrayın. Patlıcanları alacalı soyup istediğiniz şekilde doğrayın.

     4-Domatesleri rendeleyin, biberleri doğrayın.

     5- Etlerin üzerine sırası ile soğan ve sarımsakları, patatesleri ve patlıcanları yerleştirin.

     6- Domates ve biberleri en üste yayıp tuzu ilave edin.

     7- Son olarak iki kaşık zeytinyağı gezdirip patatesler yumuşayana kadar pişirin. 




8 Temmuz 2012 Pazar

YOĞURTLU SEMİZOTU SALATASI


   
 
     YOĞURTLU SEMİZOTU SALATASI

    Yarım demet semizotu ayıklanıp güzelce yıkandı. Bir kase (250 gr) süzme yoğurt, bir diş sarımsak, bi tutam tuz ile karıştırıldı.Üzerine sızma zeytinyağı gezdirilip afiyetle yendi.


7 Temmuz 2012 Cumartesi

KAYISI REÇELİ

 
     Bizim evin  en favori reçelleri; kayısı ve vişne reçelidir. Her yıl kayısı mevsimi geldiğinde, bol bol reçel yapılır ve kışa da saklanır. 
     Kayısı reçeline, çekirdeklerin içini çıkarıp soyarak  ilave ederim. Yıllar önce kahvaltıya gelen bir arkadaşım, içindeki çekirdekleri sarımsak zannedip "Ay reçele sarımsak mı koydun?" diye sormuştu. Bu reçel ne zaman sofraya gelse, arkadaşımı ve o günleri hatırlatır bana. İşte bizim sarımsaklı reçelimiz.:))

     * "Reçel yapmanın püf noktaları" adlı yazımda; "reçelin kıvamına nasıl bakılır?", "iyi reçel yapmak için dikkat edilecek noktalar nelerdir?" gibi konuları ayrıntısı ile yazdığım için tarifi kısaca veriyorum. Eğer ilk defa reçel yapacaksanız yazıyı okumanızı öneririm.
 
     *Fazla olgunlaşmamış kayısı alırsanız reçel daha güzel oluyor.

     * Reçelinizi uzun süre saklamak isterseniz, sıcak sıcak kavanozlara doldurun. Kavanozların kapaklarını sıkıca kapatıp ters çevirin ve bir gece bekletin. (Kapaklar daha önce hiç kullanılmamış olmalı. Soğuyan reçel kavanozlarını serin ve karanlık bir dolaba kaldırın. Tüketmek için açtığınız kavanozu buzdolabında saklayın.
     
  
       KAYISI REÇELİ

     1 kilo kayısı
     1 kilo toz şeker
     1 parça limon tuzu ya da 1 kaşık limon suyu
     bir çay kaşığı tereyağı
   
     1-Kayısıları yıkayıp çekirdeklerini çıkarın.

     2-Tencereye kayısıları dizin, üzerine şekeri serpin. Bir gece bekletin.

     3-Çekirdeklerini kırın, sıcak suya atıp 2 dakika kaynatın. Soğutun ve kabuklarını soyun.

     4- Çekirdekleri de tencereye ekleyin. Tereyağı ilave edin ve tencereyi orta ateşe alın.

     5-Reçel koyulaşınca limon tuzunu veya limon suyunu ilave edip bir taşım daha kaynatın.

     6- Kavanozlara doldurun ve buzdolabında muhafaza edin.




5 Temmuz 2012 Perşembe

ET KAVURMA



     Etli sebze yemeği yaparken; et ve sebzenin pişme süresi farklı olduğu için, çok zaman harcarsınız. Hele bir de eti alıp donduruyorsanız. Dondurucudan eti çıkar, çözülmesini bekle, eti kavur ya da haşla ve sebzelerle birleştir... Özellikle çalışan bayanlar için, bu çok zaman alan bir yöntem. Şimdi vereceğim yöntemle eti pişirip soğutun. Birer yemeklik olarak dondurun. Yemek yaparken önceden pişmiş olduğu için, bu size epey zaman kazandıracaktır.
    "Et nasıl lokum gibi pişirilir?" Şimdi size kolay bir yöntemden bahsedeceğim. Annemden öğrendiğim bu pratik çözümü yıllardır mutfağımda uyguluyorum. Annemin bu et pişirme yöntemine verdiği isim "susuz haşlama" olduğu için bizde de aynen kaldı. İster haşlama deyin, ister kavurma et bu yöntemle lokum gibi oluyor.
     Eti yayvan bir tencereye koyun. Üzerine bir-iki kaşık sıvıyağ ekleyerek kısık ateşte et suyunu salıp yağında kalıncaya kadar pişirin. (Et çok yağlı ise yağ ilave etmenize gerek yok.) Ocağın durumuna göre bu işlem 1,5-2 saat sürebiliyor. Pişen ete tuz ilave edin.
     Kuzu eti kullanırsanız tıpkı kuzu tandır gibi oluyor. Kuzunun but ya da kol kısmından alınan parçalar ya da kuşbaşı kuzu etini de aynı yöntemi kullanarak pişirebilirsiniz. Eğer kuzu eti kullanacaksanız pişirme süresini biraz kısa tutmanızı öneririm.

     ET KAVURMA

     1 kilogram et
     1-2 kaşık sıvıyağ
     bi tutam tuz

     1-Etinizi yayvan bir tencereye koyup üzerine sıvıyağı ilave edin.

     2-Kısık ateşte et suyunu salıp çekene kadar pişirin.

     3-Tuzunu ilave edin ve istediğiniz baharatlarla servis yapın.

     4-Daha sonra kullanmak isterseniz, soğuyunca tek kullanımlık olarak dondurun.
     
     

4 Temmuz 2012 Çarşamba

YOĞURTLU KÖZ PATLICAN


   
 
   Yaz mezeleri denince ilk akla gelenlerden biri yoğurtlu patlıcan ezme. Bizim evde mangal sofralarının vazgeçilmezi olan bu salatanın yapımı oldukça kolay. Önemli olan patlıcanların mangal ya da direk ocak üstünde közlenmiş olması. Patlıcan salatasına aromasını veren köz kokusu ancak bu iki yöntemle elde edilebiliyor.

     *Patlıcan direk ocak üstünde közlerseniz; hem daha beyaz kalır, hem de köz kokulu olurlar.

     *Elektrikli cam ocaklarda da patlıcanlar çok güzel közleniyor.

     * Kırmızı biberleri ise önceden kızdırılmış 200-250 derece fırında közleyebilirsiniz.

    *Közlenen patlıcan ve biberlerinizi kolay soymak için; üstünü folyo ile kapatarak bir süre bekletin.


     
     YOĞURTLU KÖZ PATLICAN

     2 adet bostan patlıcanı
     1-2 diş sarımsak 
     1 su bardağı süzme yoğurt
     2 çorba kaşığı sızma zeytinyağı

     1- Patlıcanları közleyin. Bir tabağa alıp üzerini folyo ile kapatın.(Kolay soyulması için.)

     2- Sarımsaklar soyup ezin. Süzme yoğurda dövülmüş sarımsakları ve tuzu ekleyin.

     3- Patlıcanları soyup incecik kıyın. Sarımsaklı süzme yoğurt ile karıştırın.

     4- Servis tabağına alın, üzerine sızma zeytinyağı ekleyerek servis yapın.


3 Temmuz 2012 Salı

ZEYTİNYAĞLI YAPMANIN PÜF NOKTALARI

 
     Zeytinyağlı sebze yemekleri yapması çok kolay olan yemeklerdir. Ama istenilen lezzeti yakalayabilmek her zaman çok mümkün olmaz. Aşağıdaki püf noktalarına dikkat ederek mükemmel zeytinyağlılar yapabilirsiniz.
     
     *Pişireceğiniz sebzelerin mevsiminde olması lezzeti etkileyen en önemli unsurdur.

     *Malzemeleriniz ne kadar taze ise, yemeğiniz de o oranda lezzetli olacaktır. Mümkünse alışverişlerinizi pazardan yapın ve sebzelerinizi uzun süre bekletmeden pişirin.

     *Yemeği pişirirken kullandığınız zeytinyağı da iyi kalitede olmalıdır.

     *Zeytinyağlı sebze yemeklerini pişirirken bi tutam şeker kullanılır. (1 kesme şeker)

     *Tüm malzemeyi çiğ koyup pişirmek hem kolay ve sağlıklıdır, hem de yemek daha lezzetli olur.

     *Yemeğinize su ilave etmeden pişirmek lezzeti arttırır. (Barbunya, bezelye gibi sebzeler hariç.)

     *Zeytinyağlıları kısık ateşte pişirin. Kısık ateşte sebze kendi suyunu salacağı için suya gerek kalmadan yemeğinizi pişirebilirsiniz.

  *Yemek pişerken karıştırılmamalıdır. Dağılır ve görüntüsü güzel olmaz. İlle de karıştırılması gerekiyorsa, tencere hafifçe silkelenmelidir.

     *Zeytinyağlı yemek, pişirdiğiniz tencerede ağzı kapalı olarak, kadar soğuyana kadar dinlendirilmelidir. 
 
     *Zeytinyağlı sebze yemekleri soğutulup dinlendiğinde lezzeti artan yemeklerdir. Bir gece ay ışığı gören zeytinyağlı daha lezzetli olur.

     *Mümkünse bir gün önceden pişirin ve oda sıcaklığına gelmesine izin vererek servis edilmelidir.

     *Servis etmeden önce üzerine hafifçe sızma zeytinyağı gezdirebilirsiniz.

     *Kabakla yaptığınız yemeklerde,  kabuğunu soymadan kullanırsanız yemeğiniz daha lezzetli olur.

 



     

2 Temmuz 2012 Pazartesi

BUĞDAY SALATASI (KUŞ ÜZÜMLÜ)


     Buğday sanırım insanoğlunun tarıma başlamasından beri tüketilen bir besin ve çok faydalı. Ama kabuğu ve özü olan ruşeym alınmadan tüketildiğinde yani tam buğday olarak. Rafine edilen unda bunlar olmadığı gibi unu beyazlatmak için kullanılan farklı maddeler de var. Fırınlardan aldığımız kepekli ekmeklerin çoğu da rafine edilmiş beyaz una kepek karıştırılarak yapılıyor. Paketli olan ekmeklerin pek çoğunda da koruyucu katkı maddeleri var. Bizi asıl besleyen ekmek integral ekmek denen, kabuğu ve özü ile öğütülmüş tam tahıldan yapılan ekmekler. Ve ne yazık ki böyle bir ekmeği bulmak çok zor.
    Buğday hem çok besleyici hem de lif oranı yüksek olduğu için diyet yapanlar için de çok faydalı. Tüm bunlardan dolayı buğdayı haşlayarak değişik salatalar haline getiriyorum ve buğdaylı salatalar bizim evde çok sevilerek tüketiliyor.
    Benim kullandığım buğday aşurelik olanlardan değil, buğdayın hiç işlem görmemiş doğal hali. Bu nedenle aşurelik buğdaya nazaran geç pişiyor ve daha diri oluyor. Pişirmek epey vakit aldığı için bir kilogram organik buğdayı  ayıklayıp iyice yıkadıktan sonra akşamdan bol su ile ıslatıyorum. Ertesi gün düdüklü tencereye buğdayın üstüne çıkacak kadar su ilave ederek  yarım saat kadar haşlıyorum. Soğuduktan sonra birer salatalık parçalara ayırıp donduruyorum. Salata yapacağım zaman buz dolabında erimesine izin verip o gün elimde olan malzemelerle de yapıyorum salatamı.
     Buğday salatası da mutfaktaki yaratıcılığa çok açık bir salata. Haşlanmış buğdaya zeytinyağı, limon (nar ekşisi de çok yakışıyor.) ve tuz ilave ettikten sonrası size kalmış. Minik minik doğranmış salatalık turşusu ya da taze salatalık, mısır, köz kırmızı biber, maydanoz, dereotu, taze nane, taze soğan, kuru domates, nar taneleri, ceviz, kavrulmuş susam....
      

      BUĞDAY SALATASI
   
     1 bardak haşlanmış buğday
     1 avuç iri dövülmüş ceviz
     bi tutam ince kıyılmış dereotu
     bi tutam ince kıyılmış  maydanoz
     2-3 çorba kaşığı kuş üzümü 
     zeytinyağı
     nar ekşisi
     bi tutam tuz

    1-Buğdayı  bir gece önceden suya koyup bekletin.

   2-Üstüne çıkacak kadar su ilave edin, düdüklü tencerede yaklaşık yarım saat haşlayın. 
   
    3-Soğuyan buğdaya tüm malzemeyi ilave edip karıştırın, soğuk servis yapın.